Büyüyen ve yeni eğilimler getiren bu alışveriş komplekslerinin gölgede bıraktığı sadece kendine yeten esnaf ve otantik alışveriş kültürü değil, bir tarihtir aynı zamanda. Bu süreçte ayakta kalan çarşıların sayıları günden güne azalsa da, esnaflığın çoğunlukla babadan oğula geçtiği bu yerler, alışveriş merkezlerinin emperyalizmine yüzlerce yıllık geçmişleriyle birlikte meydan okuyor.
Antakya’da 1333 yılında inşa edilen Meydan Çarşısı da tarihe meydan okuyan camilerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Eski Antakya’nın orta yerinde inşa edilen çarşı, hâlâ her gün binlerce insanın uğrak yeri. Turistik açıdan da cazibesini koruyan çeşme ve cami barındıran çarşı, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olmayı sürdürüyor. Daha çok organik ve kuru gıda satışının yapıldığı Meydan Çarşısı’nda zeytin, zeytinyağı, kuru domates, kuru patlıcan, kuru biber, kuru incir, kuru kaysı, kuru üzüm gibi ürünler hem Antakya halkının hem de turistlerin alışveriş sepetini doldurmaktadır. Yüzlerce yıldır işlevini yitirmeyen çarşı, hem Antakya’nın hem de bölgenin cazibe merkezlerinden biri olmayı uzun süre daha sürdüreceğe benziyor.
Yazı: Alican Aslan Fotoğraflar: Mehmet Oflazoğlu