Yazar: FotoFilm
Ayşe Takı Galerisi’nde açılan cam altı resim sergisi ziyaretçilerin beğenisine sunulurken, açılışa katılan çok sayıda sanatçı ve sanatseverler özellikle kuş figürlerinin resmedildiği cam altı resimlere yoğun ilgi gösterdiler. Sanatçı Gültekin ÇİZGEN bu sergideki işlerini şöyle özetliyor: “Mavi & Beyaz Laklakan” Mavi, Beyaz Laklakan Osmanlı İmparatorluğu, Gurabahane-i Laklakan ismiyle göçmen kuşların bakım ve tedavisinin yapılması amacıyla vakıf kurmuş bir kültürdür. Bu vakfa bağlı hastane, dünyada kurulmuş ilk hayvan hastanesidir. Günümüzde Bursa‘da bu hizmet halen Orhan Gazi Belediyesi tarafından sürdürülüyor. Çok sevdiğim leyleklerin – laklakanların bu ismi üzerinde yeni bir “Cam Altı Sergisi” oluşturdum. Siyah, beyaz yerine mavi, beyaz. Mavi renk gökleri çağrıştırdığı için.” Hezarfen Gültekin Çizgen’i Tanıyalım 1940 İstanbul…
Ümit Aslan: “Şahmeran” Serisi Sizce sanat nedir? Niçin resim yapıyorsunuz? Klasik sanat tanımı dışında, sanatı özellikle resim yapmayı bir yaşam biçimi olarak görüyorum. Figüratif çözümlemeler ve mitolojik öğeleri sanatsal bir sorun olarak görüyorum ve bu sorunsalı çözmek için resim yapmaktayım. Sizi resim yapmaya iten duygu-düşünce ne oldu? İlk ne zaman fark ettiniz böyle bir eğiliminizin olduğunu? Daha ilkokuldayken sayısal derslerimde başarılı olamadığımı fark ettim. Sözel derslerim iyi olsa da kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Bu durum, beni başka ifade yolu arayışına yönlendirdi. Resimle kendimi daha iyi ifade edebildiğimi görünce resimle bir yaşam şekli oluşturmaya karar verdim. Sonraki süreçte malzeme sıkıntısı kısıtladı…
Bu yarışma, ülke olarak kenetlenmeye ve yardımlaşmaya ihtiyaç duyduğumuz pandemi günlerinde büyük özveri göstererek, salgında yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına bir vefa borcu olarak kaybettiğimiz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Adnan Ezelsoy adına düzenlenmektedir. Yarışmanın amacı; Hatay’da yaşayan özellikle lise hayatını sürdüren gençlerin dil, edebiyat ve kültürümüze ait değerlerimizle ilgili bilincini geliştirmek, yazdıkları eserleriyle kendilerini ifade etmelerine katkıda bulunmaktır. “İnsan Yaşadığı Yere Benzer” konulu yarışmaya katılacak olanların; Hatay’ın sosyo-kültürel zenginliğini, kültür ve tabiat varlıklarını, insan hazinesini, Hatay ile ilgili duygu ve düşüncelerini serbestçe ifade ettiği şiir ve kompozisyonlarıyla katılmaları gerekmektedir. Ödüllü yarışmaya, yaş sınırı olmaksızın Hatay’da yaşayan herkes başvurabilir. Jüri…
“Artantakya, genç yetenekler 2022” yarışması ile üniversitelerde öğrenim gören (lisans ve lisansüstü) genç sanatçı adaylarını destekleyerek özendirmek, yeni ürünler ortaya koymalarını sağlamak, birçok kalıpları, dogmaları ve açmazları sorgulamaları, yaratıcı düşüncelerle özgün ve öncül sanat eserleri üretmelerini amaçlamaktadır. KATILIM: Yarışmaya, · Resim, · Heykel, · Seramik, Cam · Fotoğraf, · Özgün Baskı, · Yerleştirme (Enstalasyon), · Video art İle katılım sağlanabilir. Katılımcı, bu yarışmaya en az 3 eser gönderecekler. Seçici kurulun yapacağı değerlendirmeler sonucunda her katılımcının bir özgün eseri sergilenecektir. Ancak Seçici Kurul özel durumlarda birden fazla eseri sergilemeye değer bulabilir Konu: Serbest Teknik: Serbest düzenlenen yarışmanın SEÇİCİ KURUL: Prof. Dr.…
PERİDYA-edebiyat, yola “Ustalar diyarı’” bir başlıkla çıktı. “Mitoloji” Dergi, her sayısında okuyucuyu Türk ve dünya mitolojisi konusunda bilgilendirecek ve besleyecek bir ana ya da yan mitoloji teması içerecek. Yerçekimsiz zamanların, yazı tutmayan kurmacaları, günümüz yazarları ve şairleri elinde yeniden biçim alacak ve edebiyat vitrininde seyir yüzüne çıkacak. Çıktı da… Eğitimci-yazar Gülçin Sahilli’nin genel yayın yönetmeni olduğu Peridya’nın mutfağı hayli zengin. Türk edebiyatının kalemi kudretli ve sınırsız lezzetli kalemleri ilk sayıda “Türk Mitolojisinde Kadın” teması kazanının etrafında birleştiler. Bu sayıda Türk Mitolojisindeki 22 tanrıçanın eteklerinden saçılan satırlar ve dizeler okuyucusuna mitolojiyi yeniden yazmanın benzersiz zevkini verecek. PERİDYA size iyi değil harika…
Alanlarında önemli isimler Ali Aga, Feride Çiçekoğlu ve Tayfun Pirselimoğlu’nun değerlendirmesiyleİFSAK 42.Kısa ve Belgesel Yarışması sonuçlanıyor.Festivalin ulusal bölümü, İFSAK 42. Kısa Film ve Belgesel Yarışması’nda ön elemeyi geçen filmlerden oluşuyor. Belgesel, Canlandırma, Deneysel ve Kurmaca kategorilerinde katılan 157 film, sinema yazarı Deniz İpek Çekderi, yönetmen Rıdvan Karaman ve İFSAK Sinema Birimi üyesi Sinan Okan Çavuş’tan oluşan ön jüri tarafından değerlendirildi. Ön elemeyi geçen 38 film, kurgucu Ali Aga, senarist-akademisyen Feride Çiçekoğlu, yönetmen-senarist Tayfun Pirselimoğlu’ndan oluşan yarışma seçici kurulu tarafından değerlendirilerek, dallarında en iyi filmler belirlenecek.Yarışma sonuçları 13 Mart 2022 Pazar günü Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak ödül töreninde açıklanacak.On üç ülkeden kısa film seçkileri festivale renk katacak.Uluslararası bölümde Fransa, Yunanistan, Macaristan,…
Roman yazarı, yönetmen Asiltürk, bu durum hikâyelerini 2012 yılı yazında 08.00-22.00 saatleri arasında Yenikapı-Hacıosman metro hattında yeryüzüne çıkmadan yaptığı yolculuklar sırasında yazmıştır. Kitapta yazarın yakın dönemine ait hikâyeleri de yer almakta. Hikâye Anlatıcısı, bu eserlerinde bir başka hikâyecinin izini sürerken, bazen bir yerde onu aniden gösterip yoluna devam ediyor, bazen Sait Faik Abasıyanık bizzat başkahraman olarak karşımıza çıkıyor.Bu hikâyelerde kendinizi, bir an bir dağ başında, sonraki hikâyede Bernina Expresi’nde Chur, Poschiavo, Tirano, Engadin Alplerini ve Rhaetian demiryolu boyunca harika manzaraları izlerken, bazen bir metropolin karmaşasında buluyorsunuz.Duygu dolu arkadaşlıklar, derin aşklar, samimi insan ilişkileri, uzun yolculuklar, metropollerin koşuşturmasında yitip gitmiş an’lar,…
Yakın arkadaşları ona Dimitro, Mesafeli olanlar Bay Decipris derlerdi. Ne zaman kendisinden söz etse, “İşte ben! Demetrius Decipris.” derdi. İngilizce konuşmaktan hoşlanır, İngilizce kitapları okumaktan pek keyif alırdı. İngilizcenin yanında Fransızca ve İtalyanca’yı da iyi bilirdi. İngilizlere yakın olmak için Buca’ya taşındı. İngilizler başta olmak üzere her milleti kayıtsızlığa inen bir derece ile sevdi. Hristiyan unsurladan olup kendini frenk gibi gösterenleri küçümserdi. Onlara “Ah şu Frenkler!” derdi. Frenk sözüyle çevresine Avrupalılık taslayanları kastederdi. Gösteriş budalaları! “Bakın şu Fransıza,” derdi küçümseyerek O ne kadar Fransızsa ben de o kadar Çinliyim!” Sonra onların Rum ya da Ermeni olan asıl adlarını söylerdi. “Ne…
Hatay Gastronomi Evi Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Çarboğa’nın dostları yanı sıra çok sayıda konuk ve sanatsever katıldı. Programın sunumu Antakya Sanat Derneği başkanı Edip Yeşil tarafından yapıldı. Günün önem ve anlamıyla ilgili yapılan konuşmada şunlara değinildi: “İçinden geçtiğimiz salgın süreci, açlık, kıtlık, savaş, göç, ekonomik ve sosyal sorunlar, ekolojik sorunlar, iklim krizi, yangınlar, seller, depremler gezegenimizin bir tehdit altında olduğu gerçeğini hatırlatıyor bizlere. Tarihte içinden geçtiğimiz sürece benzer çok dönemler yaşanmıştır. Ancak şimdikinin farkı, dünya denilen gezegenin ciddi tehdit altında olduğudur. Doğayla ilişkisinde kurucu bir öge gibi davranan insanın/iktidarların doğayla mücadelesinde kazanan taraf olması kaybetmesi anlamına gelir. Covid 19 salgını bunun…
Hatay Tabip Odası’nda çok sayıda konuğun katıldığı etkinlikte Kabadayı özetle şunları söyledi: “Doğanın insan başta olmak üzere yaşamın kaynağı olarak sürekli kendini yenileyen bir özü var. İnsan bu öze uygun biçimde toplumsal yaşamı kurmak ve kendini doğayla barışık olarak geliştirmek zorundadır. Doğayı cama, betona boğan, iklimi bozan uluslararası sermaye, insanlığın başına ‘iklim krizi’ni bela etmiştir. Doğadaki her varlığı para kazanmanın, rant sağlamanın aracı olarak gören kapitalizme karşı insanlık, bilim, felsefe ve sanatın yol göstericiliğinde eşit ve özgür bir toplum kurmak için siyaset üretmelidir. O zaman, gezegenimizin yok olmamasını, yaşanabilir bir doğayı yeniden canlandırmayı başarabiliriz. Bunu da şiirimizin büyük ustası Nazım…